Hayatta insanın yolunun iyi insanlarla kesişmesi büyük şans bence. İşte benim de böyle hissettiğim yerlerden biri, bugün parçası olduğum BAYETAV… Vakıfta iletişim koordinatörlüğü görevini yürütüyorum ama açıkçası kendimi sadece bir görev üstlenmiş biri gibi görmüyorum. Orada olmak bana iyi geliyor, umut veriyor.
İnsanın hayatında öyle anlar oluyor ki, yaptığı iş sadece iş olmaktan çıkıyor. Bir noktada kendinden bir şey buluyorsun, kalbinle bağ kuruyorsun. BAYETAV bana tam da bunu hissettiren bir yer oldu. Yaptığımız her işin, ürettiğimiz her fikrin, iyiye dair söylediğimiz her sözün bir karşılığı var. Kimi zaman çocukların, kimi zaman gençlerin, kimi zaman da hepimizin daha eşit, daha adil bir dünya hayalini büyütüyoruz sanki.
Bana bu yolculukta çok iyi gelen şeylerden biri de çalışma arkadaşlarım oldu. Zamanla birlikte üreten, birlikte dertlenen, birlikte heyecanlanan koca bir ekip olduk. Bazen bakıyorum da, her birimiz başka yerlerden, başka hikâyelerden gelmişiz ama aynı hayale inanıyoruz. Birlikte geçirdiğimiz zamanlar bana gerçek bir aile sıcaklığı hissettiriyor. İşte bu yüzden BAYETAV benim için sadece bir vakıf değil, kendimi ait hissettiğim bir yuva gibi geliyor.
İşte tam da o anlarda aklıma kızım geliyor. Büyüdüğünde ona anlatacak çok güzel bir hikâyem olacak. “Ben böyle bir topluluğun parçası oldum” diyebilmek içimi şimdiden gururla dolduruyor. Çünkü biliyorum, çocuklarımız en çok bizim yolculuklarımızı merak edecek; nerelerde olduğumuzu, kimlerle yan yana durduğumuzu, neye inandığımızı...
Belki bir gün kendi yolunu ararken dönüp bu hikâyeleri hatırlar. Ama şunu biliyorum; hem kendim hem onun için, içinden geçtiğimiz bu zamanlarda umutla tutunduğum çok kıymetli bir yerdeyim. Ve iyi ki...