Hayat bazen bizi beklenmedik bir yolculuğa çıkarır. Bizim için bu yolculuk, kardeşim doğmadan önce doktorların "%90 ihtimalle Down sendromlu doğacak" demesiyle başladı. O an kafamızda birçok soru belirdi. Down sendromu hakkında ne kadar bilgi sahibiydik ki? Bu süreç, sadece genetik bir farkı anlamakla kalmadı, aynı zamanda Down sendromlu bireylerin hayatlarına nasıl daha fazla destek olabileceğimizi keşfetmemize yardımcı oldu.
Aylar süren belirsizlikten sonra kardeşim dünyaya geldi ve Down sendromlu olmadığını öğrendik. Ancak o süreç bana Down sendromunun yalnızca bir genetik farklılık olduğunu; ama bu farkın, bireylerin hayalleri, yetenekleri ve topluma katkılarıyla bir eksiklik olmadığını öğretmişti. O andan itibaren fark ettiğim bir şey vardı: Down sendromlu bireyler, bizler gibi sevgiye, desteğe ve fırsatlara ihtiyaç duyan, hayalleri olan bireylerdi.
21 Mart, Down Sendromu Günü, benim için sadece farkındalık yaratmakla kalmadı, aynı zamanda toplum olarak daha kapsayıcı, anlayışlı ve eşitlikçi bir dünya kurmak için bir fırsat sundu. Down sendromlu bireyler, tıpkı bizler gibi sağlıklı bir yaşam sürebilmek için gerekli tıbbi bakımı, fizyoterapi ve konuşma terapisi gibi destekleyici hizmetlere ihtiyaç duyarlar. Ama en büyük ihtiyaçları, toplumun onlara duyduğu anlayış ve kabuldür. Onların hayatlarını daha iyi hale getirebilmek için bizlere de büyük bir sorumluluk düşmektedir.
+1 ifadesi burada çok anlamlı bir hale gelir: +1 farkındalık, +1 kabul, +1 sevgi, +1 anlayış… Çünkü toplumsal eşitlik, birlikte attığımız küçük ama önemli adımlarla inşa edilir. +1 farkındalık, sadece onları tanımak değil, her yönüyle hayatlarına saygı duymak ve onları anlamak demektir. +1 kabul, toplumu daha kapsayıcı, daha eşitlikçi ve daha sevgi dolu hale getirmek için hepimizin bir araya gelip adım atması demektir. +1 sevgi, sadece bir gün değil, her gün onları görmek, anlamak ve onlara fırsatlar yaratmak demektir.
Toplum olarak, Down sendromlu bireylerin eğitime, iş hayatına ve sosyal yaşama daha fazla katılımını sağlamalıyız. Bu, onların hayatlarını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda tüm toplum için daha zengin, daha anlamlı ve daha çeşitli bir yaşam yaratır. Onlara fırsatlar sunmak, onları desteklemek ve zorlukların üstesinden gelebilmeleri için yardımcı olmak, bizlerin sorumluluğudur.
Bugün, sadece sosyal medya üzerinden farkındalık yaratmakla yetinmeyelim. Down sendromlu bireylerin başarı hikayelerini paylaşalım, onların daha görünür olmasını sağlayalım ve yaşamlarına değer verelim. Ama en önemlisi, onları yalnızca 21 Mart'ta hatırlamak yerine, her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirelim. Çünkü +1 farkındalıkla, daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir dünya yaratmak mümkün.
Hepimiz farklıyız ve bu dünyada herkesin eşit bir şekilde var olma hakkı var. Bugün sadece kutlamayalım, aynı zamanda toplumsal eşitlik, anlayış ve kabul için birlikte bir adım daha atalım. Down sendromlu bireyleri sadece bir gün değil, her gün daha çok görmek, anlamak ve desteklemek için +1 adım atmaya var mısınız?