Artık sona yaklaştık. Kızım Arven’e kavuşmamıza sayılı haftalar kaldı. İçimde bir heyecan, bir merak… Ama aynı zamanda tarifsiz bir dalgalanma da var. Bir an kahkahalarla gülebilirken bir anda gözlerim doluyor, ağlıyorum. Hamileliğin son dönemine dair kitaplarda, bloglarda bu ruh hâlinden bahsedildiğini okumuştum ama yaşamak gerçekten bambaşkaymış.
Tabii bunu kabullenmek de zor. Birileri "nasılsın?" diye sorduğunda "Gayet iyiyim, ben hep aynıyım" demeye devam ediyordum. Şimdi düşününce gerçekten duygusal dalgalanmam fenaymış, bunu görüyorum.
Arven çok hareketli bir bebek. Geceleri sağa dönüyor, sola kıvrılıyor; hele uyandıysa beni de uyutmuyor. Uyku artık daha zor, dinlenmek biraz hayal gibi. Ama her zorlanmanın ardında bir anlam, bir mucize var, biliyorum.
Bu arada size güzel bir haberim var: Kızımızın adını nihayet netleştirdik. Arven olacak. Evet, tahmin ettiğiniz gibi Yüzüklerin Efendisi serisinden etkilenmedik desem yalan olur. Türk Dil Kurumu, bu ismi “esin perisi” olarak çevirmiş. Ama kökeni hem İngilizce hem Fransızcaya dayanıyor; savaşçı, mücadeleci, yakın arkadaş, dost anlamları da var. Başta annelerimiz bu isme biraz yabancı hissettiklerini söylediler ama çok kısa sürede alıştılar. Şimdi ise Arven ismine bayılıyorlar.
Arven’in gelişiyle birlikte evimizin havası da değişti. Murat resim yapmaya başladı ve duvarlarımız onun çizdiği resimlerle dolmaya başladı. Gerçekten çok başarılı. Arven daha doğmadan babasına ilham verdi.
Doğum düşüncesi hâlâ beni korkutuyor. Ama bu süreçte tanıştığım çok tatlı bir ebem var. Sadece doğum anını değil, sonrasını da tane tane anlattı. Kendimi daha hazırlıklı hissediyorum.
Buradan beni okuyan tüm anne adaylarına tavsiyem: Mutlaka bilgili bir doğum uzmanından destek alın. Bu, sizi çok rahatlatıyor.
Tabii burada Yağmur’a da bir teşekkür etmem gerek. Yağmur, hamilelik sürecimi daha sağlıklı geçirmem ve doğuma daha hazır bir bedenle girmem için benimle çalışan spor hocam. Onun da varlığı beni bu süreçte oldukça rahatlattı.
Hastane çantamı da hazırladım, çünkü her an kızım gelebilir. Vajinal doğumu beklemek gerilim filmi gibi; bilinmezi bekliyorsunuz. Hazır mıyım, ya gece olursa, doktor yetişemezse, trafik olursa... Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Ne kadar bilgilensen, çevrendekilere güvenip rahatlasan da kendi başına kaldığında, anne adayı olarak bu düşünceler gün yüzüne çıkıyor.
Kontrollerim de sıklaştı, artık her hafta doktordayız. Kızım içimde büyümeye devam ediyor. Ve ben de her geçen gün onunla büyüyorum (gerçek anlamda da).
Bu süreçte bir başarı haberi de vereyim: Yüksek lisansımın ilk dönemini bitirdim! Hatta şöyle diyeyim, bu kadar çok “AA”yı lisans eğitimimde bile görmemiş olabilirim.
Belki Arven henüz dünyaya gelmeden babasına getirdiği gibi bana “esin” getirmedi ama başarı getirdiği kesin!
Ve bu satırları sana yazıyorum kızım… Arven’im.
Seni daha seninle tanışmadan çok sevdik.
Baban da ben de seni yüreğimizde taşıyoruz uzun zamandır.
Varlığın bize güç, umut, neşe verdi.
Seni sabırsızlıkla bekliyoruz.