Sabah Kahvaltısı Gerçekten Önemli mi?
Küçüklüğümüzden beri annelerimizden hep duyduğumuz cümle “Kahvaltı günün en önemli öğünüdür.” Annelerimizin ısrarla hazırladığı o peynir-zeytinli tabaklar ya da ders başlamadan önce hızlıca içilen bir bardak süt… Peki bu geleneksel inanç, bilimsel olarak da geçerli mi?
Kahvaltı, kelime anlamı olarak oruç açmak demek. Yani gece boyu vücut hiçbir şey almazken, sabah ilk kez enerji ve besin ile karşılaşır. Bu yüzden de metabolizmayı hareketlendirir, zihni uyandırır ve gün boyu yeme düzenini dengeler. Ancak son yıllarda bazı araştırmalar kahvaltı yapmadan da sağlıklı olunabileceğini savunuyor.
Bilime göre 3 yaklaşım var. İlk yaklaşım kahvaltının önemini vurguluyor. Araştırmalar, kahvaltı yapan bireylerin gün boyu daha dengeli beslendiğini, dikkatlerinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. İkinci yaklaşım ise kahvaltının şart olmadığını iddia ediyor. Aralıklı oruç gibi beslenme modellerinde kahvaltı atlanıyor ve bu kişilerde de olumlu sonuçlar gözleniyor. Sonuncu düşünce ise kişiden kişiye değiştiği. Ki bence de en doğru yaklaşım bu. Bu yaklaşıma göre bazı bünyeler sabah yemeğe ihtiyaç duyar, bazıları ise geç yeme alışkanlığıyla daha iyi hisseder.
Peki kahvaltı yapılmadığında ne gibi sorunlar olabilir?
Baş dönmesi, halsizlik, odaklanamama sorunu aşırı yeme isteği, enerjik hissedememe gibi problemler görülebilir.
Kahvaltı illa peynir yumurta demek değildir. Alternatif çözümler de var. Örneğin yoğurt, meyve, yulaf, tost, avokado, smoothie… Bu gibi besinler de enerji ihtiyacını karşılar.
Sonuç olarak kahvaltı bazıları için vazgeçilmez olsa da bazıları için de atlanabilir bir öğün denebilir. Önemli olan vücudu tanıyıp neye ihtiyaç duyduğunu anlamak. Sağlıklı yaşamın ilk adımı insanın kendi dengesini bulmasıdır.