Moco Müzesi, modern, çağdaş ve sokak sanatına dair eserlerden oluşan bağımsız bir sanat alanı. 2016 yılında Kim & Lionel Logchies Prins tarafından Amsterdam'da kurulan bu özgün müzeyle başlayan yolculuk, zamanla Barcelona ve Londra'ya da ulaştı. Banksy, Jean-Michel Basquiat, Keith Haring, Damien Hirst, KAWS, Jeff Koons, Yayoi Kusama, Andy Warhol ve Studio Irma gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserleri Moco'nun duvarlarında hayat buluyor.
Moco Museum, sanatın dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduğuna inanıyor. Sanatın gücünü kullanarak normları sorguluyor, doğruyu yüceltiyor ve zihinleri açıyor. Bu bakış açısıyla yola çıkan müzede, sokak sanatı önemli bir yer tutuyor. Çünkü sokak, insanları birbirine bağlayan, ideolojilere meydan okuyan ve ilgiyi çeken bir alan. Aynı zamanda değişime cesaret etmenin önemini vurgulayan müzede, sanatıyla kendini ifade eden farklı ve kendini kanıtlamış sanatçılara yer veriliyor.
Daha önceki yazılarımdan birinde de bahsettiğim Banksy'nin eserlerini burada görme şansınız var. Ayrıca, ikonik modern ve çağdaş sanat eserlerinin yanı sıra dijital ve immersive (içine alan) sanatın en etkileyici örneklerini de burada deneyimleyebilirsiniz.
Dünyayı sorgulayan ve daha iyi bir gelecek için umut vermeyi amaçlayan bu eserlerden bazılarına bir göz atalım:
Moco Muzesinin sembolu diyebiliriz bu esere.
Moco Müzesi'nin sembol eserlerinden biri, immersive sanatın çarpıcı bir örneği. Renkli elmas figürleriyle süslenmiş bir oda, ziyaretçileri büyüleyen ve Moco denildiğinde akla gelen ilk görsellerden biri haline gelmiş.
Peki, Moco Müzeleri nerede?
Moco Museum Amsterdam
Honthorststraat 201071 DE Amsterdam
Moco Museum Barcelona
Carrer de Montcada 2508003 El Born, Barcelona
Moco Museum London
Marble Arch 1-4 W1H 7EJ London
Müzeyi ziyaret ettiğinizde, Moco Store'a da uğramadan geçmemenizi öneririm. Kendinize bir hatıra almak, sevdiklerinize sanatsal bir hediye seçmek veya sadece gezmek için uğrayabileceğiniz bu mağaza, her müzede en sona konumlandırılmış durumda ve bilet almadan da giriş yapabileceğiniz bir kapısı mevcut.
Gezdiğim müzeler arasında en keyif aldıklarımdan biri oldu. Umarım bir gün sizin de yolunuz düşer :)))