Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle hepimizin yaşamında büyük değişiklikler meydana geldi. Kimimizin giyim tarzını, kimimizin müzik zevkini, kimimizin ise yaşam biçimini etkiledi. Peki, sosyal medyanın sağlığımız üzerindeki etkileri nelerdir? Bu konuyu iki yönlü ele alabiliriz: mental ve fiziksel sağlık açısından.
Sosyal medyanın faydaları olduğu kadar zararları da oldukça fazla. Özellikle gençlerde gözlemlenen en büyük problemlerden biri, “özgüven eksikliği, yetersizlik hissi ve motivasyon kaybı” gibi duyguların depresyona sebep olmasıdır. Çevremize baktığımızda, özellikle 15-25 yaş aralığındaki gençlerin birbirine benzediğini fark edebiliriz. Sosyal medyada gördükleri yaşam tarzlarını kendilerine uyarlamak istiyorlar. Kendi kusurlarını, herkesin “kusursuz” olarak gösterdiği imajlarla kapatmaya çalışıyorlar. Oysaki bizi biz yapan, farklılıklarımızdır. Ne yazık ki birçok genç, bu aynılığın farkında bile değil ve kendilerini savunurken aslında içlerinde büyük bir huzursuzluk taşıyorlar.
Sosyal medyanın faydaları olduğu kadar zararları da oldukça fazla. Özellikle gençlerde gözlemlenen en büyük problemlerden biri, “özgüven eksikliği, yetersizlik hissi ve motivasyon kaybı” gibi duyguların depresyona sebep olmasıdır. Çevremize baktığımızda, özellikle 15-25 yaş aralığındaki gençlerin birbirine benzediğini fark edebiliriz. Sosyal medyada gördükleri yaşam tarzlarını kendilerine uyarlamak istiyorlar. Kendi kusurlarını, herkesin “kusursuz” olarak gösterdiği imajlarla kapatmaya çalışıyorlar. Oysaki bizi biz yapan, farklılıklarımızdır. Ne yazık ki birçok genç, bu aynılığın farkında bile değil ve kendilerini savunurken aslında içlerinde büyük bir huzursuzluk taşıyorlar.Daha da kötüsü, sosyal medyada gösterilen “mükemmel” hayatları görüp kendilerinden nefret eden bireyler var. Günümüz insanlarının büyük bir kısmı, sosyal medyada gördükleri her şeye inanma eğiliminde. Orada yazılan ve paylaşılan her şeyi gerçek kabul ediyoruz. Sürekli mutluymuş gibi görünen insanlar, mükemmel aileler ve kusursuz ilişkiler doğal olarak bizleri, “Bende bir sorun mu var?” düşüncesine sürüklüyor. Bu da moralimizi bozup bizi depresifleştirebiliyor çünkü sanıyoruz ki hayat, başkalarına çok kolay ve sadece bize zor.
Oysa durum böyle değil. Sosyal medyada sadece mutlu anlarını paylaşan insanların sizi üzme gibi bir niyetleri yok. Onlar da aslında kendi psikolojilerini böyle düzeltiyorlar. Kötüyü yok sayıp iyiyi besliyorlar ve bunu paylaşarak çoğaltmak istiyorlar. Belki biz de böyle yapmalıyız. Sosyal medya, bilinçli kullanıldığı takdirde sağlığımıza faydalı olabilir. Ancak belirli bir farkındalığa ulaşıp, kötünün de var olduğunu kabullendiğimizde bu platformlardan en doğru şekilde yararlanabiliriz. Bu yüzden sosyal medyada gördüğümüz her şeye inanmadan, kendi sağlığımızı ön planda tutarak hareket etmek en iyisi olacaktır!