Bir arkadaş buluşması gerçekleşeceğinde arkadaşımızın gitmek istediği yere biz gitmek istemeyiz ama onu kırmamak ve sorun çıkarmamak adına tamam deriz, ya da biri yardım istediğinde çok işimiz olmasına rağmen tamam teriz. Ama bunlar bizim isteğimiz doğrultusunda olmadığından bizi kötü etkiler ve sıkıntıya yol açar. Bazen herkese evet diyoruz ama bunun sonucunda kendimize hayır dediğimizi farkına varamıyoruz.
Hayır diyemememizin birçok sebebi var: Bazen o an o kişiyi onaylama ihtiyacı, bazen hayır dersek oluşacak suçluluk duygusu, bazen evet deme alışkanlığı bazen de karşımızdakini kaybetme korkusu… Ama sürekli kendimiz için sınırları zorlamanın hem mental hem fiziksel olarak kendimizi yıprattığını farkına varamıyoruz.
Bazı sınırlar koymak, hayır demek bencillik değildir. Tam aksine öz saygı göstergesidir. Her zaman karşıdakini değil bazen de kendimizi düşünmeli ve isteklerimize, düşüncelerimize saygı duymalıyız. Unutulmamalı ki içten bir hayır cümlesi istenmeden verilen evet cümlesinden daha önemlidir.
Sınır koyabilmenin, hayır diyebilmenin zihinsel de birçok faydası var: Örneğin hayır diyebilme cesareti kazanıyorsun, bu sayede kendine vakit ayırabiliyorsun, daha samimi ilişkiler kurabiliyorsun. Hatta ve hatta stresin azalıyor.
Unutulmamalı ki hayır demek kabalık değildir, bu nazik bir şekilde de yapılabilir. Açıklama yapmak gerekmez. Suçluluk hissedilmemeli. Hayır demek insanın kendine alan açmasıdır, çizgi çekmek demek değildir.