İnternet iyi ki var. Ne güzel videolar izliyorum, müzik dinliyorum, insanlarla konuşuyorum. Bunların hepsini metal-plastik bir levhanın üstündeki tuşlara basarak ve kare ekranındaki tepkileri gördüğüm bilgisayarımın HİÇBİR KABLO OLMADAN bağlandığı İNTERNET sayesinde yapıyorum. İnanılmaz! Acaba ortaçağda efendisine hizmet eden bir köylüye bunu göstersem ne derdi?
Meyve sıkacakları da iyi ki var. Meyveler zaten iyi ki var bunu belirtme ihtiyacı görmüyorum bile ama meyve sıkacağı da güzel bir icat şimdi. Hem de çeşit çeşitler şunlara bakın!
Meyveyi koyuyoruz bize suyunu veriyor. Kuru artığı çöpe atıyoruz(yemek de bir seçenek)suyunu afiyetle içiyoruz. Ah hayat ne kadar da güzel. Ama elektronik olanlar hariç bunları ortaçağda efendisine hizmet eden bir köylüye göstersem çok da şaşırmaz çünkü muhtemelen çok uzun zamandır var olan bir icat. Bir saniye… Sanki meyve sıkacağında eksik bir şey varmış gibi gelmiyor mu size de? Sanki, sanki bir boşluk var…
Meyve sıkacağını internete bağlamalıyız.
Gibi saçma sapan bir şey söyleyecek hiçbir insan tanımıyorum ama bu insanlar bir şirket kurup bunu gerçekleştirmişler. 2013 yılında Doug Evans tarafından Juicero kuruldu. Doug, 2016 yılına kadar bu şirketin CEO’suydu. Ondan sonra da eski Coca-Cola Kuzey Amerika CEO’su Jeff Dun gelmiş. Bu bilginin hiçbir önemi yok yalnızca beni çok şaşırttığı için yazdım.
Bu adamlar öyle bir meyve sıkacağı yapmışlar ki fiyatı başta 699 dolarmış. Iphone 15 ile aynı fiyat. Ama sonrasında ürünün “satış hızının düşüklüğü” nedeniyle 399 dolara düşürerek büyük bir cömertlik göstermişler. Durun size bu cihaz nasıl çalışıyor anlatayım. Her biri 5 ya da 7 dolar fiyatında olan Juicero ezilmiş meyve-sebze paketlerini satın alıp bu makinenin içine takıyorsunuz. Düğmeye basıyorsunuz ve meyve suyunuz hazır gibi bir cümle kuramayacağım çünkü bu ucube makine internete bağlanmadan çalışmıyor.
Evet. Juicero’yu önce WiFi’a bağlayacaksınız ki bu bahsettiğim paketlerin üstündeki QR kodları okuyabilsin. Bakın ben 2025 yılında bir kafeye falan gittiğimde menü yerine QR okuturken sinirleniyorum yani ya telefonum olmasa ya internetim olmasa falan ama bu adamlar 2016’da TEK GÖREVİ BİR PAKETİ SIKMAK OLAN meyve sıkacağına QR okuyucu koymuşlar. Şimdi düşündüm de aslında bu meyve sıkacağı bile değil. Paket sıkacağı falan olmalı ismi. Her neyse, Jeff Dunn abi bu yöntemin paketlerin tarihinin geçip geçmediğinin kontrolünü ve gıda güvenliğini sağlayan bir uygulama olduğunu söylese de bu teknik olarak Juicero’nun Juicero paketleri dışında herhangi bir şey kullanmasını engellemenin bir yolu yani. Oldu olacak ruhumuzu da verelim.
Juicero Bloomberg’in hakkında yaptığı bir içerikten sonra dikkat çekerek herkes tarafından HAKLI OLARAK topa tutuluyor. Bloomberg’in “Do You Need a $400 Juicer?” adlı videosu 4,6 milyon izleniyor. Ayrıca penguinz0 kullanıcı isimli Youtube içerik üreticisinin Juicero ile dalga geçtiği videosu da 13 milyon izlenmeyle ürünü geniş bir kitleye yayıyor.
Medyadaki negatif tepkiler ve insanların paketleri çıplak elle sıkmanın bu 699 dolarlık meyve sıkacağıyla aynı sonucu elde ettiğini fark etmesi sonucunda 2017 yılında Juicero kepenkleri indirip kendisine bir alıcı aramaya karar veriyor. Hikayenin sonu. Ya da fıkranın.
Benim ortaokulda yaptığım teknoloji tasarım dersi ödevlerim Juicero’dan daha faydalıydı. Hem ben yatırımcılardan sermaye olarak 120 milyon dolar da almamıştım, bazılarının aksine. Demek elimde imkan olsa uçan ayakkabılarım ve hayvanların dediklerini insan diline çeviren tasmamla gezegenin en zengin insanı olabilirmişim.