Dijital Bağımlı Olmak Ya Da Olmamak: Bütün Mesele Bu
Herkese günaydın! Bugün biraz hayal gücümüzü çalıştıralım. Gözlerimizi açıyoruz ve her şey normal görünüyor… ama bir farkla. Telefon çekmiyor, internet bağlantısı yok, mesajlar iletilmiyor. Bir saat geçti, dört saat geçti, altı saat derken tüm gün iletişimsiz geçti. Ne hissederdin? Bu bir kafa tatili mi, yoksa büyük bir kabus mu? Günümüzde çoğumuz farkında olmadan dijital bağımlı hale geldik. Sabah gözümüzü açar açmaz ilk işimiz telefon ekranına bakmak oluyor. Mesajlar, bildirimler, sosyal medya akışları derken, günümüzün büyük bir kısmı ekran başında geçiyor. Telefon elimizde değilken bir eksiklik hissediyor, hatta kaygılanıyoruz. Peki, bu gerçekten olması gereken bir durum mu?
Farkındalı Bağımlılık
Dijital bağımlılık, çağımızın en büyük sorunlarından biri. Hepimiz farkında olmadan bu döngüye kapılıyoruz. Belki de sadece birkaç dakikacık sosyal medyaya göz atmak istiyoruz ama saatlerimizi harcıyoruz. Bazen bir video izlemek için telefona uzanıyoruz, ancak bir bakıyoruz ki başka içeriklerin içinde kaybolmuşuz. Özellikle genç nesil için bu durum daha büyük bir risk taşıyor. Çünkü odak süremiz azalıyor, üretkenliğimiz düşüyor ve sosyal etkileşimlerimiz zayıflıyor. En son ne zaman telefonsuz saatlerini geçirdiğini hatırlıyor musun? Yemek yerken, arkadaşlarla sohbet ederken ya da bir manzarayı izlerken, gerçekten o anın içinde olabiliyor musun? Konser izlerken mesela, telefonun ekranını bırakıp o anı hafızana kazıyabiliyor musun? Yoksa bir gözün hep ekranda mı? Bu sorular üzerine biraz düşünmek bile bağımlılığımızın boyutunu anlamamıza yardımcı olabilir.
“Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı”
Vera’nın şarkısında da dediği gibi, bu sabahların bir anlamı olmalı. Bunun için meselasabahları telefon yerine gerçek sohbetle güne başlamak nasıl olurdu? Ya da kahvaltını yaparken sadece yemeğin tadına ve sohbetin güzelliğine odaklanmak? Ya da kahvaltını yaparken sadece yemeğin tadına ve sohbetin güzelliğine odaklanmak? Bunlar gibi günlük hayatımızın içinde küçük ama önemli değişiklikler yaparak dijital bağımlılığımızı azaltabiliriz. Tabii ki teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor ve iletişimi güçlendiriyor. Sevgiliden gelen tatlı bir mesajın ya da uzun zamandır görüşemediğimiz bir arkadaşımızla yaptığımız görüntülü konuşmanın verdiği mutluluk tartışılmaz. Ama asıl sevgilimiz telefon olmuş gibi her sabah ona sarılmak ve tüm günümüzü ona bağımlı geçirmek sağlıklı mı?
Bu Hayatta Nefes Almak Da Var
Dijital dünya bize sanal bir sosyalleşme sunuyor, ancak bunun bedeli gerçek dünyadan kopmak olmamalı. Telefonu bir kenara bırakıp sahilde yürümek, gün batımını gerçekten izlemek, kitapların arasında kaybolmak, arkadaşlarla yüz yüze kahkahalar atmak… Hayatın klişe ama eskimeyen değerleri bunlar.
Dijitalden Daha İyi Olan Şeyler Listesi Peki, dijital bağımlılığımızı azaltmak için ne yapabiliriz? İşte birkaç öneri:
> Bildirimleri kapatın: Gereksiz bildirimler dikkatimizi dağıtıyor. Sadece önemli bildirimleri açık tutarak daha bilinçli bir kullanım sağlayabiliriz.
>Belirli saatlerde telefondan uzak durun: Özellikle sabah uyandığınızda ve gece yatmadan önce ekran kullanımınızı sınırlayın.
>Dijital detoks yapın: Haftada bir gün veya günün belirli saatlerinde sosyal medyadan uzak durarak zihninizi dinlendirin.
>Hayatta daha fazla vakit geçirin: Telefon yerine arkadaşlarla buluşun, yeni hobiler edinin, spor yapın ya da doğada vakit geçirin.