Mustafa Kemal Atatürk'ün hangi takımı tuttuğu konusu, yıllardır çeşitli iddialara ve tartışmalara yol açmıştır. Kimileri Atatürk’ün Galatasaray’a olan ilgisini, kimileri ise Beşiktaş ya da Fenerbahçe’ye yakınlığını savunur. Peki, gerçekten bir takıma özel bir sevgi beslemiş miydi, yoksa her kulübe eşit mesafede durarak Türk sporunun gelişimine mi odaklanmıştı? Bu yazıda, Atatürk’ün kulüplerle olan ilişkisini derinlemesine inceleyerek "Atatürk hangi takımlı?" sorusuna cevap arayacağım.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaray Spor Kulübü ile olan ilişkisi, özellikle eğitim ve spor alanındaki görüşleri doğrultusunda şekillenmiştir. Atatürk, Galatasaray Lisesi’ne olan ilgisini pek çok kez dile getirmiş ve kulübün spor faaliyetlerini de desteklemiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Galatasaray Lisesi ile olan ilişkisi, 1930'lu yıllarda gerçekleştirdiği üç önemli ziyaretle pekişmiştir. 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerinde Galatasaray'ı ziyaret eden Atatürk, okulun eğitim durumu, öğrenci gelişimi ve müfredatla ilgili ilgisini sürekli olarak göstermiştir. Bu ziyaretler, sadece bir okul ziyareti değil, aynı zamanda Atatürk’ün eğitimdeki reformlarına ve Galatasaray’ın Atatürk devrimlerinin sembollerinden biri olmasına verdiği önemin bir göstergesidir. Atatürk, okula olan ilgisini sınıflarda öğrencilerle sohbet ederek, sınavlara katılarak ve okulun genel durumunu yerinde inceleyerek pekiştirmiştir. Galatasaray, Atatürk için bir eğitim müessesesi olmanın ötesinde, Cumhuriyet'in kurucusunun laiklik ve modernleşme vizyonunun somutlaştığı yerlerden biri haline gelmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Fenerbahçe ile ilişkisi, hem kulüp hem de Türk spor tarihi açısından önemli bir yer tutmuştur. 1918’de Atatürk, Fenerbahçe’nin Kuşdili lokalini ziyaret ederek kulüp yönetimiyle yakın bir ilişki kurmuş ve sporun yaygınlaşmasını teşvik etmiştir. 1925 yılında Atatürk, Fenerbahçe’nin futbol maçını izleyen ilk Türk lideri olarak tarihe geçmiştir. Bu adım, beden eğitimi ve sağlıklı bir Türkiye için yaptığı vurguyu simgeler. 1931 yılında Atatürk’ün onayıyla, Fenerbahçe Kulübü, stadyumunu 10 yıl süreyle kiralama hakkı kazanmıştır ve bu süreç, kulübün stadını modernize etmesine olanak tanımıştır. 1932’de kulübün binası yangın sonucu zarar gördü ve Atatürk, kulübün yeniden inşası için maddi destek sağlamıştır. Fenerbahçe’nin 26. kuruluş yıldönümünde, 1934’te, kulüp talebiyle Atatürk’ün Gazi Büstü stadyuma yerleştirilmiş ve bu anma, Türk, Yunan ve Avusturyalı atletlerin katıldığı bir etkinlikte gerçekleştirmiştir. 17 Mayıs 1936’daki son ziyaretinde ise Atatürk, Fenerbahçe’nin denizcilik faaliyetleri hakkında bilgi alarak, gençler için deniz sporları merkezi kurulması talimatı vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Beşiktaş Jimnastik Kulübü ile olan yakın ilişkisiyle Türk sporunun gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. 1915 yılında Beşiktaş’a yerleşen Atatürk, burada kulüple güçlü bağlar kurmuştur. 1916 yılında kulüp sporcularına, bedenin ve zihnin birbirini tamamladığını belirterek, onların başarılı çalışmalarını övmüştür. Atatürk, Beşiktaş’a olan sevgisini özellikle kulüp üyelerinin Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği fedakarlıklarla açıkça belli etmiştir. Kulübün futbolcularından bazıları, savaşa katılarak Atatürk’ün önderliğindeki mücadeleye katkı sağlamış ve bu dönemde kulüp, cephede görev alan sporcularına destek olmuştur. Atatürk, kulübün Kurtuluş Savaşı’na verdiği desteği takdir etmiş ve 1919’daki önemli toplantılarında Beşiktaş’ı ve diğer spor kulüplerini desteklemeye devam etmiştir. Ayrıca, 1935 yılında Beşiktaş Kulübü, 19 Mayıs’ı "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlamaya başlamış, bu tarih hem Türkiye’nin hem de Beşiktaş’ın bayramı olmuştur. Atatürk’ün "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!" sözü, kulübün sporcuları için bir ilke haline gelmiş ve Beşiktaş, Türk sporunun öncüsü olma yolunda önemli adımlar atmıştır. Bu bağlamda, Beşiktaş’ın sporculuk ve toplumsal katkıları, Atatürk’ün sporun gençlik ve ulusal direncin güçlenmesindeki rolüne verdiği önemin somut örnekleridir.
Mustafa Kemal Atatürk, hiçbir kulübe açıkça "Ben bu takımı tutuyorum" dememiştir. Ancak, Türk sporunun gelişimi için tüm kulüpleri desteklemiş, özellikle Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi köklü kulüplerle yakın ilişkiler kurmuştur. Atatürk, sporun sadece bir eğlence değil, aynı zamanda sağlıklı ve güçlü bir toplumun temeli olduğunu savunmuş ve tüm Türk spor camiasına eşit mesafede durarak, her kulübün başarısına katkıda bulunmuştur. Bu yaklaşımı, onun sporun birleştirici gücüne olan inancını ve Cumhuriyet’in modernleşme vizyonunu yansıtmaktadır.
Atatürk Futbol Oynarken- Anadolu Ajansı
Referanslar
https://www.galatasaray.org/s/ataturk-ve-galatasaray/20
https://www.fenerbahce.org/kulup/ataturk-fenerbahce
https://eksisozluk.com/ataturkun-tuttugu-takim--1362638
https://bjk.com.tr/tr/cms/ataturk_ve_bjk/15/
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/ataturkun-tuttugu-takim-6869747