Merhaba sevgili okuyucum,
Geçtiğimiz günlerde kedilerle ilgili bir yazı kaleme almıştım. Ancak sonra fark ettim ki, bu konudan bahsederken çok önemli bir kişiyi atlamışım. İşte bu yüzden, ona özel bir yazı ayırmak istedim: Ebu Hureyre.
İslam tarihinde “Kedilerin Babası” olarak bilinen bu güzel insanı, kendi babam da çok sever ve bize bu lakabı hep keyifle anlatır. “Ebu Hureyre” isminin anlamı “Kedicik Babası”dır. Asıl adı Abdurrahman (ra) olan bu sahabe, küçük kedi yavrularını ceketinin iç kısmına koyup onlarla oynamasıyla bu lakabı almıştır.
Ebu Hureyre, aynı zamanda İslam tarihinde en çok hadis nakleden sahabedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) ile dört yıl boyunca kesintisiz bir şekilde birlikte olmuş, ondan öğrendiklerini ümmete aktarmıştır.
Peki, bu sevimli lakabın arkasında nasıl bir hikâye var, biliyor musunuz?
Bir gün, Hz. Peygamber onu bir kedi yavrusunu severken ve kucağına alıp oynarken görmüş. Ebu Hureyre, Efendimiz’in bir şey söylemesinden çekinerek kediyi hemen hırkasının içine saklamış. Hırkanın içindeki hareketliliği fark eden Peygamberimiz gülümsemiş ve şöyle demiş:
“Hırkanın altında ne sakladın?”
Hırka açılınca, küçük kedi yavrusu ortaya çıkmış ve tüm sevimliliğiyle Allah Rasulü’nün karşısına çıkıvermiş. O da yavru kediyle bir süre oynayıp başını okşamış ve şöyle buyurmuş:
“Ebu Hureyre! Sen, kedi babasısın.”
Bu güzel hikâyeyi okuduktan sonra, öğrendiğim başka bir detay beni çok duygulandırdı. Evliya Çelebi şöyle der:
“Sağlığında binlerce kedisi vardı. Mısır’ın Giza şehrinde, onun hatırasını canlı tutmak için yapılmış bir makamın etrafında da nice yüz bin kedi vardır.”
Düşünsenize, vefatından sonra bile kediler onun etrafında toplanmaya devam etmiş… Bu, ne kadar özel ve içten bir sevgi olduğunu göstermiyor mu sizce de?
Ayrıca, kedilerle ilgili şöyle güzel bir hadis de vardır:
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdu ki:
“Kediyi sevmek imandandır.”
Sahabeler sordular:
“Niçin?”
Efendimiz cevap verdi:
“Ebu Hureyre bilir.” (Hadis No: 2161)
Kedilere olan sevgisiyle, sadece lakabında değil, hadiste de yer bulan Ebu Hureyre, benim kalbimde çok özel bir yere sahip artık.
Belki de sevgi; en çok, kimsenin önemsemediği küçücük bir canı önemseyebilmekten geçer…