Yeniden merhaba sevgili okuyucularım, bugün sizlere tecrübe ettiğim uzak mesafe ilişkisinde yaşadığım zorlukları ve avantajları objektif bir şekilde aktaracağım. Bir sonraki blog yazımda ise uzak mesafeye rağmen ilişkiyi nasıl güçlü tutabileceğimizi konuşacağız.
Benim yaşadığım uzak mesafe ilişkisi tam 10.854 km’lik bir mesafeyi kapsıyordu ve 5 ay boyunca bu süreci yaşamak zorundaydık. Avantajları oldukça sınırlıyken, zorlukları fazlasıyla yoğundu. En büyük sıkıntılardan biri zaman farkıydı. Gün içinde yalnızca 30 dakika görüntülü görüşebilmek bir ilişki için hiç kolay bir durum değil. Özlem duygusu, iletişim eksikliği ve farklı zaman dilimlerinde yaşamak birleşince süreç daha da zor hale gelebiliyor. Ancak biz bile bu kadar zorluğa rağmen süreci atlatmayı başardıysak, daha kısa mesafelerde ilişki yürüten çiftlerin bunu çok daha rahat başarabileceğini düşünüyorum.
Uzak Mesafe İlişkilerinin Zorlukları ve En Sık Yapılan Hatalar
Öncelikle en büyük sorun özlem. Yakın mesafede bile birkaç gün görüşmediğinizde özlerken, uzak mesafe ilişkilerinde bu his katlanarak büyüyor. Sevdiceğinize sarılamamak, onun yanında olamamak ve fiziksel temasın eksikliği zamanla yıpratıcı hale gelebiliyor.
Bir diğer zorluk ise iletişimin sağlıklı kurulamaması. Bazen saatlerce konuşabilirken bazen de aralıklı ve kısa sohbetlerle yetinmek zorunda kalabiliyorsunuz. Günlük hayatın getirdiği yoğunluk, zaman farkı ya da farklı sosyal programlar, iletişimi aksatabiliyor ve bu da ilişkiyi olumsuz etkileyebiliyor.
Kıskançlık ve güvensizlik de uzak mesafe ilişkilerinin en büyük sınavlarından biri. Sonuçta herkesin bir sosyal hayatı var; arkadaşlarla buluşmalar, etkinlikler kaçınılmaz oluyor. Ancak bu durum bazen gereksiz kıskançlık krizlerine sebep olabiliyor. Önceki yazımda da bahsettiğim gibi, kıskançlığın temelinde genellikle güvensizlik yatar veya zamanla güvensizliğe yol açabilir. Eğer bu durum doğru yönetilmezse, tartışmalar kaçınılmaz hale gelir.
Bu listeyi daha da uzatabiliriz, ancak biraz da uzak mesafe ilişkilerinin olumlu yönlerine odaklanalım. Her zorluğun içinde bir avantaj saklıdır, değil mi?
Uzak Mesafe İlişkilerinin Avantajları
Her ne kadar özlem zorlayıcı olsada, ilişkiye farklı bir dinamik kazandırabilir. Ayrı kaldıkça birbirinize olan bağlılığınızın arttığını hissedebilirsiniz. Duygusal bağ güçlenir ve birlikte geçirilen zamanın kıymeti daha iyi anlaşılır.
Birlikte konuştuğunuz anlar çok daha özel ve anlamlı hale gelir. Günlük, sıradan sohbetler bile büyük bir değer kazanır. Ben hatırlıyorum, sırf birkaç dakika daha konuşabilmek için erken kalkar ya da geç yatardım. Bu özlem, bu aşk, insanı zinde tutuyor ve ilişkinin kıymetini daha fazla anlamanıza yardımcı oluyor.
Son olarak, uzak mesafe ilişkisi, sabır ve güveni pekiştirir. Eğer iki taraf da gerçekten istiyorsa, bu süreçten daha güçlü bir ilişkiyle çıkmak mümkün. Önemli olan, süreci doğru yönetmek ve motivasyonu kaybetmemek.
Her kötü olduğunu düşündüğümüz şey aslında bir avantaj haline gelebilir. Bunu nasıl gördüğümüz, nasıl hissettirdiğimiz ve süreci nasıl yönettiğimiz tamamen bizim elimizde. Karşı tarafa güven vermek, özlemi avantaja çevirmek ve ilişkiyi canlı tutmak iki tarafın da göstereceği çabayla mümkün.
Bir sonraki yazımda uzak mesafe ilişkisini güçlü tutmanın yollarından bahsedeceğim. Görüşmek üzere!