Herkese merhaba, bloglarımıza yeni bir kategoriyle devam ediyoruz. Bu blogumda sizlerle Göbeklitepe hakkında ilginç konulardan bahsedeceğim. Hazırsanız gelin insanlık tarihinin kapılarını aralıyalım.
Göbeklitepe Türkiye’nin Güneydoğusunda bulunan Şanlıurfa şehrinde yer almaktadır. Alan bilinenin aksine çok da yakın bir tarihte değil aksine 1963 yılında ortaklaşa yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmiştir. Keşfedilmesinin ardından “V52 Neolitik Yerleşimi” adıyla tanımlanmıştır. Bu arkeolojik alan hakkında bilinen, keşfedilen her şey 1994 yılından sonra başlatılan kazılardan sonra ortaya çıkmıştır. Derinlemesine yapılan araştırmalar, kazılar ve incelemeler sonucunda bu gizemli yapılara sahip yerin tarihinin 12000 yıl öncesine dayandığı öğrenilmiştir.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı’nın içerisinde en çok dikkat çeken kalıntılar boyutları 5 metreye uzanan ‘T’ şeklinde 2 adet sütundur. Sütunların etrafında sayıları yaklaşık 20’yi bulan yuvarlak ve oval yapılar yer almaktadır. Yapıların yanı sıra üzerlerinde bulunan şekiller alanın en önemli ve bilgi dolu anahtarlarından biridir. Aslında insanlığın ilk zamanlarına inmek, o dönemi anlayabilmek için bu çizilen motifler, resimler belki de en iyi ışıktır.
Büyük bir hayal gücü ve açıklanamayan fiziki güçten sonra ortaya çıkan bu yapılar tarihin kurcalanması zor zamanları için bizlere ışık tutmuştur. Göbeklitepe tarihin sıfır noktası olarak kabul edilmekte ve değerini bu yönden kazanmaktadır. Ulaşılabilen en eski tarihsel alan olması arkeoloji dünyasını sarsmış ve çeşitli bilgilerin açığa çıkmasına yol açmıştır. Tarihin, insanlığın başlangıcında avcı-toplayıcı zaman dilimi, dini inançlar ve benzeri diğer tüm dönem bilgilerinin arasında bir efsane olarak girmiştir Göbeklitepe.
Göbeklitepe tüm tarihin bilinen en eski tapınağıdır.
Neolitik dönemde inşa edildiği bilinen bu arkeolojik alan, dünya üzerindeki ilk dini inanç bölgesi/merkezi olarak bilinmektedir. İlk inançlar nasıldı, ibadet, ritüeller nelerdi bu sorulara yanıt bulabilmek için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Hatta bölgenin yoğun enerjisi, efsanevi anlatılan tarihi ve inanç yönü ile diziye bile konu olmuştur. -Bkz. Atiye-
Yaklaşık 20 yıldır bölgedeki kazı çalışmalarını yöneten ve gerçekleştiren Prof. Dr. Klaus Schmidt, bölgede bulunan T biçimli ve bazılarında da el benzeri değişik motiflerin bulunduğu bu sütunların insan figürleri olduğunu net bir şekilde ifade etmektedir. Bu bulgular arasında arkeologlar ve bilim insanları bu gizemli bölge hakkında hala soru işaretleri taşımaktadır. Bu bilinmezliklerin başında, dev sütunların nasıl öyle dikildiği, tapınak olarak neden kabul edildiğini ya da neye hizmet ettiğini bilmek gelir.
Karmaşık bulgular, kafa karıştıran teoriler, yapılan hesaplamalar ve anlamlandırılmaya çalışılan motifler arasında Göbeklitepe sonsuz gizemlerle doludur. Gizemleri çözmek, tarihi aydınlatmak ve en büyük keşifleri yapmak için dünyanın en merkezi ve doğru yeridir.
Peki ya sizler daha önce Göbeklitepe Arkeoloji Alanı’na gittiniz mi? Bölgenin enerjisi sizleri de ele geçirdi mi? Yorumlarda buluşalım!